5 Ekim 2016 Çarşamba

Sinan Akyüz- İncir Kuşları Kitap Yorumu




Merhabalar :)

Bloguma hoş geldiniz. İlk yazım beni derinden etkileyen, uzun süre aklımdan çıkmayan bu kitapla başlasın istedim. İncir Kuşları Sinan Akyüz' ün güçlü kaleminden çıkan eşi benzeri olmayan, eşsiz bir kitap. Okuduklarınızın yaşanan olaylar olduğunu öğrenince kitaptan kendinizi alamıyorsunuz. Tabii ki okurken engel olunamayan gözyaşlarından da bahsetmem gerek.
Samimi üslubu, kendine has okuyucu kitlesiyle Sinan Akyüz Bosna Savaşı' nın bilinmeyen yönlerini açığa çıkarırken, kitabı tahmin edilmeyen sürpriz bir sonla noktalıyor. 

"Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri Hristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise ''Kalbimde iki kişiye yer yok'' cevabını almıştı.

Takvim yaprakları 6 nisan 1992'yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Suada; patlak veren savaşların estirdiği rüzgârda adete savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu...
Sonra da kader onu bir zamanlar ''hayır'' dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış, ''Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?'' demişti.
Modern zamanlarda Avrupa'da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları..." 
Okuduğum tüm kitaplardan farklı olan bu kitapla ilgili çok şey yazmak, çok şey anlatmak istiyorum ama mümkün olmuyor. Okuyun, okutun ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Sevgiler..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder